22 Eylül 2011 Perşembe
Savaş Öncesi
1939 öncesi dünyayı savaşa sürükleyen yılları gayet güzel yasıtabilmiş resimler. Hitler'in yargılanışı, Mussoli'ni ile ittifakları, İspanya iç savaşında Naziler'in faşistlerle işbirliği yapıp, sosyalistlerin üzerine bomba yağdırması. (Naziler'in İspanya'daki olaylara müdahelesi, savaşta kullanacağı yeni savaş aletlerinin bir nevi denenmesidir.) 1936'da Owens'ın olimpiyatlardaki meşhur ayarı, tektipleştirilmiş Alman halkı..
http://www.theatlantic.com/infocus/2011/06/world-war-ii-before-the-war/100089/
18 Eylül 2011 Pazar
Metin Özerdoğan!!
Bu arkadaşı dört yıl önce rahatsız ettiklerinde ağzına ne gelse savurmuştu. bu seferkinde her şey güzel, hoş başlamışken, sonrasında laf Fenerbahçe, şike, Uefa filan derken gün yüzü görmemiş küfürler günyüzüne çıkıyor. Hayranınız Metin Abi..
Buyrun,
http://www.youtube.com/watch?v=t6e0jwVeFnI
14 Eylül 2011 Çarşamba
Ooo Papatyaa
Son iki yıl içerisinde saymadım ama zibilyonuncu kez futbol zevkimizin içine itina ile sıçtınız. Daha çok D-Smart abonesi olsun diye güzelim maçları katlettiniz, bu ucubeyi yayınladınız. Çok merak ediyorum. Amacınıza ulaşabiliniz mi? Son iki yılda gözle görülür bir dekoder satışı patlaması yaşadınız mı? Yoksa tarafınıza gelen küfürlerin, hakaretlerin, ardı arkası kesilmeyen şikayetlerin önünü alamadığınız vakitler de oldu mu?
Anlaşılıyor ki bu staretjiyle çok da başarılı olmadığınız açık. Siz devam edin. Biz yine sağdan soldan bir şekilde izleriz maçları. Reklamın iyisi kötü olmaz derler, ama bu hakikaten reklamın kötüsü. Ben bunca adamın bir konuda bir araya gelerek bir kuruma bu kadar galiz küfürler savurduğunu daha önce bir kaç kez görmüştüm. Ne tesadüf ki olayların merkezinde yine siz vardınız..
11 Eylül 2011 Pazar
La Liga Hafta Sonu
Bir akşamda bu kadar La Liga izleyince insan ister istemez bizim süfer lige pek göz atmak istemiyor. Trabzon, Beşiktaş birbirinden zorlu maçlar oynadılar, golleri kim attı diye sorsanız inanın bilmiyorum. Futbol sevgimizi kemirip, bizi bu hallere düşürenlere ben hakkımı helal etmiyorum..
Neyse efendim bu müthiş La Liga akşamını Barca maçıyla açtık. Zaten açar açmaz da maç 0-2'ye geldi. İlk golde ben biraz Selçuk-Burak ortak yapımına benzer bir gol gördüm. Defansın arkasına atılan bir top ve Xavi'nin bitirişi. Sonrasında Fabregas'ın golü. O sıra yedek kulübesine baktım, Iniesta, Puyol, Messi, Pique, Mascherano.. Kaldı ki sahadakilerin de onlardan aşağı kalır yanı yok. Bu rotasyon işi bu sene Guardiola'nın ömründen götürür. Maç aslında birbirinden ayrı iki devre gibiydi. İlk yarı Barca, ikinci yarı Sociedad maçın hakimiydi. Kaldı ki ben Barca'nın bu kadar basit hatalar yapıp goller yediğini ilk kez görüyorum. Biraz da erken skor avantajına sahip olmanın getirdiği bir rehavet diyelim. İkinci yarı neredeyse maçı vereceklerdi son dakikalardaki pozisyonlarda.. Böyle bir şok gerekiyordu.
Günün ikinci maçı Real-Getafe maçıydı. Real'de dikkatimi çeken Marcelo'nun iyi formu. Oldum olası bu adamı pek yakıştıramam Real'e ama dün çok çok iyiydi. Mesut yine müthiş paslar attı, asist yaptı. İlk goldeki müthiş paslaşmaları maç içinde pek çok kez gördük. Yalnız bu Fabio Coentrao böyle giderse yakında ikinci sınıf İspanyol takımlarına kiralanır. ''Nereye düştüm lan ben'' havası var hala üzerinde.
Getafe baya iyi direndi. takımda Miku adında bir forvet var. Adam Venezuelalı ama Madrid defansıyla baya samba yaptı. İki gol attı ikisi de ''kumbaraya para atmak'' dediğimiz türden gollerdi. O saçma penaltı kararı olmasa maç 4-2 biter miydi hala kafamda soru işaretleri var.
Günün son maçı. Valencia-Atletico maçı. Ne yalan söyliyeyim, Arda ve Mehmet Topal olmasa izlenecek maç değildi. İki tarafa bakıyorum, hakikaten müthiş oyuncular var. Soldado, Piatti, Falcao, Diego.. Ama maça bakıyorsun bizdeki Mersin İdman Yurdu-Ankaragücü maçından hallice.. Reyes'in posaso çıkmış, bu adamı almayan Galatasaray bana göre bu yılın en isabetli kararını vermiş. Adam resmen kendi takımına takoz koymakta. İkinci yarı Soldado'nun golü ve Arda'nın da girişiyle maç baya bir hareketlendi. Hele ki Diego ve Arda bu takımda birlikte oynarlarsa Falcao ihya olur. Dünkü maçta da Arda bomboş durumda Falcao'ya çıkarsa adam topla birlikte kaleye girecekti. Yapmadı. Aynı durumda bizim topçu pası alamasaydı, ne Türk düşmanlığı kalırdı, ne de takımdan dışlanmışlığı.. Neyse efendim güzel geceydi. Sırbistan-Türkiye maçı sonrası görüşmek üzere.
10 Eylül 2011 Cumartesi
Hesaplar Üzerine
Şimdi Almanya maçını kaybettik ve her zamanki gibi hesaplara başladık. Çok değil, daha bir kaç gün önce, Avusturya maçı sonrasında, Almanya'yı sahamızda yenersek, Belçika-Almanya maçı beraberre biterse v.s v.s hesaplar yapmaya başladık. Bilmiyorum ama genlerimizde var galiba. İşimizi kendimiz göremiyoruz, sonrasında düşün Allah düşün.
Almanya maçı sonrasında oluşan tablo daha bir acayip. Şimdi Almanya'ya yenildik ve Sırbistan maçı bizim için final oldu. Fakat bugünkü Fransa-Litvanya maçını Fransa'nın kazanması sonrası durum biraz daha farklı gibi oldu. Eğer biz son maç Sırbistan'ı yenersek Litvanya gruptan çıkmayı garantilemiş olacak, Almanya maçına çok rahat çıkacak ve olacakları kestirebilmek çok güç bu durumda. Almanya'nın olası galibiyeti bizim maçı taça atmış olacak. Yok Sırbistan'a yenilirsek zaten bizim için son düdük çalmış olacak. Neyse ya ben sözü karikatüre bırakıyorum. Durumu en iyi o açıklıyor.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)