29 Temmuz 2009 Çarşamba

Efsane



Laf ola beri gele değil. Efsane sözcüğünün gerçek manada karşılığı olandı. Ben ve benim gibi bir çoklarının F1 izleme sebebiydi. 2006'da bıraktığında kariyerinde 7 dünya şampiyonluğu, onlarca pole position ve grand prix zaferi vardı. Podyumda Alman Milli Marşı'nı hepimize ezberletendi. Hakkinen ve Montoya ile çekişmesini tv başında heyecandan ayakta izlerdik. Kariyerinin sonlarına doğru F1 yönetimi yarışları daha çekici hale getirecek değişiklikler yerine, Schumi'yi yavaşlatacak kararlar almaya başlamıştı. ''Yahu bu adam yakında kendine de tur bindirecek'' sözünü söyletebilmişti bize. Benim hatırladığım kariyerinde tek bir kötü anı vardır. Avusturya Grand Prix'nde Barrichello'nun birinciliğini iç etmesidir. Her ne kadar takım direktifi olduğu söylense de yapmayabilirdi. Ya da bu kadar bariz olmamalıydı....

Şu son bir kaç yıldır Formula 1'i eskisi kadar takip etmiyorsam bu adamın yokluğundandır. Her ne kadar Ferrari takımının teknikeri olarak pistlerde kendisini görsek de yarış otomobili kendisine daha çok yakışmakta. Onun yeri orası. Dünya genelinde bile özel taraftarlarını olduğunu duymuştum Schumi'nin. Formula 1'in dünya genelinde izleyici sayısının düşmesinde de kuşkusuz bir etkisi vardı. Son İstanbul Grand Prix'ni 90.000 kişi izlemiş. Bu adam da olsaydı kaç olurdu bu rakam? Kesinlikle daha fazla olurdu..

Massa'nın talihsiz kazasından sonra Ferrari yönetimi sezon sonuna kadar Alman pilotun yarışacağını açıklamış. Her şerde bir hayır vardır lafı gerçek olsa gerek.
Cips+içecek+F1+Schumi: Paha biçilemez.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder