Efsane bir dört yıl yaşadık. Efsane bir törenle veda ettik. Her ne kadar resmi olmasa da İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi'ndeki serüvenimiz sona erdi. Geçenlerde de laf arasında şöyle birşey geçti, dört yıl boyunca tanıdığım insanlarla ben bir dört yıl daha devam ederim. Hakikaten de edilirdi. Belki başka birileri olsa bu kadar eğlenceli olmazdı ama bizim çocuklar... Powerpointler, İlkay Hanımlar, pantolon aşırmalar öff ülen öfff.. Üzerine master yaptığımız okey partilerinden hiç bahsetmiyorum. O apayrı bir tez konusu..
Fotoğraflarımızı çektik, belgelerimizi aldık, yeminimizi (her ne kadar pek edemesek de) ettik, keplerimizi attık ve sonunda onuncu yıl marşıyla yeri göğü inlettik. Cemal Birsel Salonu bana göre en büyük mezuniyet törenlerinden birine şahit oldu.
Hocalarıma, aileme, dostlarıma, tanıyan, tanışan, selam veren herkese çok teşekkürler...
(Fotoğrafları çekip de göndermeyenin anası babası ölsün. Özellikle senden bekliyorum Onur. Biliyorum okuyacaksın bu satırları.)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder