23 Aralık 2009 Çarşamba

Bu Gece Benim Gecem, Bu Gece....



Trabzonspor maçında kanatlara hapsedilmiş Özer, bu maçta tam da istediği ve bizim de izlemek istediğimiz mevkideydi. Bu adamın olur da bir gün Alexsiz kalırsak yerini dolduracağını düşünmüşümdür hep. Bugün de işte yerli Alex durumundaydı Özer.. Sağda, solda, ortada her yerdeydi.. Attığı ikinci gol tam bitirici forvet işi..

Kupanın bu formatında alt lig takımlarının sürpriz yapabilmeleri mümkün değil.. Grup performanslarına dayalı üstü tura çıkma hadisesinde ister istemez üst klasman takımları belli bir avantaj sağlıyor. Geçmişe baktığımızda ise tek maçlı eleminasyona dayalı maçlarda küçük takımların büyük sürprizler yapabildiğini biliyoruz.. Bana kalırsa bu formatın tek iyi yönü küçük Anadolu şehirlerine yılda bir kez de olsa Fenerbahçe, Galatasaray veya Beşiktaş'ın yollarının düşmesi.. Bunun dışında pek bir numarası yok. Gazozuna maçlar desek yeridir..

Altay maçını da bu gözle değerlendirmek gerekir. Üst klasman takımı eksik de olsa bir şekilde maçı çevirebildi.. Yetenekli oyuncuları daha fazlaydı.. Bir de maçın hakemine kafam takıldı. Bu hakem 2006'daki şu meşhur Konyaspor maçının hakemi değil miydi? Ben mi yanlış hatırlıyorum acep? Hani şu Anelka'nın el, kol, faul karışık gol attığı maçın hakemi.. Hayat çok garip yahu vapurlar filan...

Fenerbahçe'nin gecesiydi bu gece. 3 branşta yapılan 3 karşılaşmadan da galibiyetle ayrıldı takımlar.. Fenerbahçe Altay'ı 3-0, Fenerbahçe Ülker, deplasmanda T.Telekom'u 70-68, Fenerbahçe Acıbadem ise Galatasaray'ı 3-0 mağlup etti...

Futbol sonuç oyunuymuş bunu bu gece tekrar anladım.. Daha 2 hafta öncesine kadar idam sehpalarının kurulduğu ve sadece bir tekmelik işi kalan Fenerbahçe üstüste 3 maç alınca yine herkesin yüzünde güller açmasını sağladı. Daum bile gülüyordu yahu..

Edit: Mikrofonlarımız Samsun Gelsenkirchen Stadyumu'nda.. Galatasaray-Trabzonspor maçında..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder