17 Ağustos 2009 Pazartesi
17 Ağustos
Herşey o gece 03.02'de başladı ve 45 saniyede bitti. Koskoca bölge yerle bir oldu, 17.000 kişiye de mezar oldu. Her ne kadar göstergeler daha fazlasını göserse de..
Ortadan ikiye bölünmüş, yollar ve koskoca ağaç gövdeleri, kağıt gibi katlanan köprüler, kopmuş tren rayları, alev alev yanan Tüpraş, ve en acısı da yol kenarlarına bırakılmış cenazeler.. Yola çıkmak için en kötü zamanlamaydı. Sakarya, Bilecik hattını geçebilmek yaklaşık 8-10 saat sürmüştü. Sonrasında uykusuz geçen geceler. Ölüm bizi ne kadar ürkütüyormuş da haberimiz yokmuş....
Deprem bölgesine yardım etmek için koşanlar iğrenç bir kokuyla karşılaşmışlardı. Evet bu ceset kokusuydu. Aylarca sindi insanların üstüne. Babam o gün burnuna gelen kokuyu bugün bile oradan geçerken hissedebildiğini söyler. Bİr de üstüne böyle zamanlarda bile enkazların arasından hırsızlık yapmaya çalışan insan ziyanları..
Balık hafızalıyız kabul! Unutuveriyoruz hemen. Tam 10 yıl önce bugün Türkiye belki de görüp görebileceği en büyük felaketi yaşadı. Yaşadığım 45 saniye hayatımın en uzun 45 saniyesiydi...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder