25 Ağustos 2009 Salı
Inglourious Basterds
Tarantino da en sonunda savaş baltalarını çıkarmış. Yıllardır üzerinde çalıştığı projesini en nihayetinde görebildik. Film 1944 Nazi işgali altındaki Fransa'da geçiyor. Her ne kadar Tarantino, ''1944 Fransa'sı sadece bir arka plan.'' dese de yoğun bir Yahudi propagandası olan filmde düşmanlar Vietkonglar ya da Kuzey Kore askerleri olamazdı. (Tarantino bana hikaye anlatmasın!!) Haliyle o da ezeli düşmanları Nazileri seçmiş. Konu klişe. Dünyanın anasını ağlatan Naziler, tüm dünyayı bu beladan kurtaran bir grup Yahudi Amerikan askeri.. Hem de bir gecede tüm kare ası(Hitler, Goebbels, Borman ve Goering) sinema salonunda sıkıştırıp yok ederek..
Konu klişe dedik ama konuyu işleyiş çok orjinal. Diğer ağlak soykırım filmleri gibi değil. İşin içinde acaip bir mizah var. Tüm sinema salonun katıla katıla güldüğü kaç tane soykırım, propaganda filmi vardır ki? Enteresandır. Bu tip filmlerde en vahşi olaylar Almanlar tarafından işlenir. Fakat bu filmde Amerikalılıar tarafından gerçekleştiriliyor. Apaçi Aldo Raine(Brad Pitt) öldürülen tüm Alman askerlerinin kafa derisini istiyor. Her ne kadar dünyayı kurtarsalar da izleyende bir rahatsızlık yarattığı kesin. Bu da Tarantino'nun tarzı artık. Açıkçası filmin sonuna kadar kurgu mu yoksa gerçek bir tarihi mi anlatıyor bilemiyorsunuz. Sonunda Hitler bir sinema salonunda balon gibi patlatılarak delik deşik ediliyor, o zaman anlaşılıyor ki film bir kurgulama..( Hitler o tarihte Polonya sınırları içinde kalan sığınağında)
Brad Pitt muhteşem bir oyunculuk örneği vermiş. Hele o İtalyanca konuşulan sahnelerdeki duruşu hala gözümün önünde. Ama film içinde tek bir şanssızlığı vardı bana göre. O da bu adamdı; Christoph Waltz. Bu adamın karşısında ağzıyla kuş tutsa yine de önüne geçemezdi. Waltz( Filmdeki adı Albay Hans Landa) filmi adeta sürükleyen oyuncuydu. Eğer yanlış hatırlamıyorsam filmde dört ayrı dili(İtalyanca, Fransızca, İngilizce ve Almanca) konuşan tek oyuncuydu. Hem de kusursuz şekilde. Cannes'da aldığı ödülü sonuna kadar haketmiş diyebilirim. Detaylar çok dikkat çekiciydi. Yakın plan çekimler, ağzını şapırdatarak yiyip içmeler... O kadar ki bazı zaman rahatsız edici boyutlara varabiliyordu.
Klasik Tarantino filmi. Her şeye bir açıklama yapma ihtiyacı, bu filmde de kendini gösteriyor. Goebbels ekrana geliyor, zank diye üzerinde Joseph Goebbels yazısı.. 35 mm film nasıl alev alır? Hemen araya belgesel tarzı görüntüler.. Ayak fetişizmine hiç girmeyeceğim. O artık Tarantino'nun imzası..
------Spoiler----------
"i don't speak italian!"
"like i said, third best."
Not: Hitler'in görüldüğü sahnelerde arka planda bulunan haritada Türkiye sınırları üzerinde Ottomanien yazıyor. Akıllı ol Tarantino. Alırım aklını!!
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder